Cep telefonlarından dizüstü bilgisayarlara kadar birçok alanda kullanılan lityum iyon piller, küçük olmalarına rağmen sağladıkları yüksek kapasite ile dikkat çekiyor.
Aynı zamanda, elektrikli otomobillerin bataryalarında da kullanılan lityum, son zamanlarda talep patlaması yaşıyor.
Özellikle pandemi döneminde batarya temelli cihazlara aşırı ilgi, lityum madencilerini de sıkıntıya sokmuştu.
Stellantis’ten lityum yatırımı
Avrupa merkezli otomobil üreticisi Stellantis, elektrikli araç bataryalarının hammaddesi için yeni bir yatırım açıkladı.
Yapılan açıklamaya göre şirket, Kaliforniya’daki Controlled Thermal Resources’a 100 milyon dolardan fazla yatırım yapacak. Söz konusu yatırım, şirketin doğrudan lityum çıkarma (DLE) sektöründeki en son adımı oldu.
Bünyesinde Chrysler ve Jeep gibi ABD’li markaları bulunduran şirketin yatırımı, yeşil enerji geçişi ve ABD Enflasyon Azaltma Yasası’nın lityum ve diğer malzeme arzının güçlü talep tahminlerinin altında kalabileceğine dair endişeleri artırmasıyla geldi.
DLE teknolojileri kendi içerisinde değişiklik gösterirken, her biri lityumu tuzlu su birikintilerinden mekanik olarak filtrelemeyi ve böylece batarya metalini elde etmeyi hedefliyor.
Bu teknolojinin asıl amacı ise, çevreye zararlı etkisi olan ocak madenlerine veya büyük buharlaştırma havuzlarına olan ihtiyacı ortadan kaldırmak olarak belirtiliyor.
Controlled Thermal CEO’su Rod Colwell, şirketin önümüzdeki yıldan itibaren Kaliforniya’nın Salton Denizi’nin altından çıkarılan jeotermal tuzlu sulardan lityumu ayırmak için 1 milyar dolardan fazla harcama yapacağını bildirdi.
